İsrail’in Arz-ı Mev’ud yolunda beka stratejisi

Kanlı terör teorilerine, yapılan toprak paylaşımlarına, özgürlük adı altında sömürülen mahzun insanlığa ÅŸahitlik ediyoruz. Dünya kamuoyunun önünde katliamlar yapılıyor, haklı-haksız, doÄŸru-yanlış kavramları tartışılmayarak. Elbette ki her birinin bir sebebi var, tıpkı sonucu olacağı gibi… Ä°slam coÄŸrafyasına 150 yıldır dava ÅŸuuru olan, söylem zırvalamalarından öteye geçerek fiili olarak eylemde bulunan Hasan El-Benna, Malcolm X, Necmettin Erbakan, Åžeyh Ahmed Yasir, CumhurbaÅŸkanı ErdoÄŸan ve cehaletim nedeniyle ismini bilmediÄŸim yada acizliÄŸimle unuttuÄŸum onlarca kahraman sürekli ama sürekli “Uyanın ey Müslümanlar”… çaÄŸrıları yaptı. Söz konusu çaÄŸrılar bir felakete sürükleniÅŸ senaryosuna figüran olmayıp, direnmek üzerine kurgulanmış söylemlerdi. Ne kadar itimat ettik, karşılığımız ne oldu, kılımız bile kıpırdadı mı? Her biri ayrı tartışma konusudur. Lakin, Vallahi uyanın Ey Müslümanlar… Önce hilafetin ilgasıyla birliÄŸiniz bozuldu, ÅŸeriatın yerine Roma hukukunun tercih edilmesiyle adaletiniz, aranıza sokulan fitneyle muhabbetiniz kesildi. Åžimdi ise size ait olan maddi ve manevi her ÅŸeyi gasp etmek istiyorlar, kimi zaman içerideki iÅŸbirlikçilerle kimi zaman ise temeli masala dayanan iÅŸgallerle…

Suriye’den sonra sıra Türkiye’de

Beynelmilel siyaseti Siyonist güdümlü Ä°srail’in dünya emellerini bilmeden yorumlamak, tartışmak apaçık ÅŸekilde hayalciliktir. Ä°srail’in ise en önemli hedefi Arz-ı Mev’uddur. Ä°sral’de yayın yapan Åžalom gazetesinde 8 Mart 1989 tarihinde yayımlanan bir yazıda “Allah'a inanmak YahudiliÄŸin temel inancı deÄŸildir; ancak Arz-ı Mev'ud temel inançtır” kelimeleri tüm gerçeÄŸi ortaya koyuyor. Arz-ı Mev’ud Nil ve Fırat arasındaki bölgeyi temsil eder, zaten devletin bayrağında da simgeleÅŸmiÅŸtir. Medyanın haberlerinde en çok yer verdiÄŸi bölgedir burası. Ama ne yazık ki, terörle, bombalamalarla, iç savaÅŸlarla, yetim bırakılmış çocuklarla gündeme gelen bir ‘kan’ yuvası. 14 Mayıs 1948’de kurulan Ä°srail, kuruluÅŸunun ilk gününde Mısır, Suriye, Ãœrdün ve Filistin’den oluÅŸan Arap ligini, ABD’nin desteÄŸiyle yendi. 1967 6 gün savaÅŸları, 1973 Yom Kippur savaÅŸlarında da durum farklı olmadı. 1989’da soÄŸuk savaşın bitiminin ardından yaÅŸanan tüm sıcak çatışmalardan kazanım devÅŸiren yine Ä°srail oldu. 2003’te ABD’nin Irak’ı nükleer bahanesiyle iÅŸgali sonrası yıkılan diktatör rejiminin yerine demokrasi,  self determinasyon bekliyordu Iraklılar. Peki ya sonuç? Irak, Åžii-Sunni ve Kürt olmak üzere 3’e bölündü. 2010’da baÅŸlayan ve bugün hala etkileri devam eden Arap Baharı’nda kazanan meydanlara çıkan sisteme ve isyan eden milyonlarca Müslüman mı oldu? Tabi ki hayır. Libya’da devlet yok, Tunus darmadağın, Yemen iÅŸgal altında, Lübnan ve Ãœrdün sırada… Kilit nokta ise Suriye.. Alfabede isimlerini oluÅŸturmak için harf kalmayacak kadar terör örgütünün cirit attığı nokta. DAEÅž, YPG, PYD, HizbuÅŸÅŸeyten, El- Nusra, YPJ ve daha nicesi. Her biri çözümsüzlüğün realite olarak kabullenilmesini saÄŸlayacak mikro organizmalar. Dün 15 günlük ateÅŸkes fiilen baÅŸladı, belki de mola, göreceÄŸiz. Ama yine bahanelerle çatışmalar baÅŸlayacak ve plan dahilin de Suriye’de Irak gibi 3’e bölünmek istenecek. Ortaya çıkacak tablo ise Ä°srail’in Arz-ı Mev’udunun önünde Türkiye dışında bir engelinin kalmadığını gösterecektir.  Çünkü Türkiye’de Arz-ı Mev’ud’a dahildir. DoÄŸu ve GüneydoÄŸu Anadolu harita da yer alır. Hatta bize bölgesel kalkınmayı ÅŸaha kaldıracak GAP’ı yaptığımız için teÅŸekkür ediyorlar. Söz konusu bölgede yaÅŸanan terör olaylarının temelinde bu emel yatıyor. Uluslararası koalisyonla desteklenen PKK’nın kurulma amacı, Ä°srail imanına hizmetkar olmaktır.  Ä°srail’in  Kürt devleti istemesi, 1856’da Osmanlı’ya karşı Ermeni kartını oynamaya benziyor. Osmanlı’yı yıkamam ama emelim için küçük Ermenileri kullanır ve parçalarım… Öz yönetim saçmalıklarının her biri bu temele dayanıyor. EÄŸer Suriye’de de Kürt devleti kurulursa, sıra bize gelecek.  

Devlet terörü

Her gün terör örgütlerini konuÅŸuyoruz. Açıkça görünen gerçeÄŸin asıl terör örgütlerinin devletler olduÄŸunu bile bile… Örgütlerin iradesi, aklı, fikri yoktur, her bir militanı köledir. Para, silah, propaganda kaynakları devletlerdir. Rusya’nın Afganistan iÅŸgaliyle baÅŸlayan, ABD’nin Irak iÅŸgaliyle yayılan bir politika… Gerekçesi ise Bush, milyonlarca Müslümanı katlederek ABD’yi bir fobi, “Katil” devlet konumuna taşımasına dayanır. Devletin katil olması yerine, örgütlerin öne sürülerek yeni iÅŸgal zeminlerinin oluÅŸturmasını amaçlamak bunun adı. Düzenbaz su tesisatı ustalarına da benzer. MusluÄŸunuz ya da su sızdıran borular tamir edilmiÅŸ görünür ama usta tekrar tamire gelmek için illaki bir arıza bırakır. Bu kuramda silahlar, silahı tutan el kırılmadığını sürece ateÅŸlenmeye devam eder. Sözde kahraman devletlerde, dünyanın polisi rolüyle barış götürüyorum diyerek böler, parçalar ve yönetir.

SavaÅŸmaya mecburuz

Müslümanlar olarak, başımızı ellerimizin arasına alarak, doÄŸruları, yapılmak isteneni ne kadar görebildiÄŸimizi düşünme ve iÄŸneyi kendimize batırma günümüz bugün.  Kendi içimize kapanarak, birbirimize düşmanlık ederek, üretemeyip, tüketerek yalnızca kendimize yazık ederiz. 80 sene ülkeyi mezarlıktan yöneten zihniyetin bir portre peÅŸinde koÅŸması de engellememeli bizi. EÄŸer, Malcolm X’in dediÄŸi gibi kuklayı deÄŸil, kuklacıları vurmazsak, hareket geçmezsek, Ä°srail en geç 20 yıl sonra kapımıza dayanacak. Hem de, ABD, Rusya, Ä°ngiltere, Almanya, Ä°ran, AB, NATO’nun zafer naraları içerisinde… Farkındayım naklettiÄŸim senaryo, korkunç ve iÄŸrenç ama gerçek. Bizlerin umutsuzluÄŸa kapılma lüksü yoktur. Çünkü Allah nurunu tamamlayacaktır. Rızası için bir adım atan Müslümanı dahi galip kılacak… Bugünden itibaren, Suriye’yi, Filistin’i, Mısır’ı, hatta Somali’yi bile daha fazla dert edip çalışmalıyız, savaÅŸmalıyız. Allah’ın yardımı yakındır. Bizler rakipsiziz, kaybetmeyecek olanlarız, çünkü inanıyoruz. Gerçekleri bu kadar aÅŸinayken karar bizim. Ya cesaret, ya esaret…  

Sabri Ä°ÅŸbilen